Tanrıların Dağı Nemrut

Tanrıların dağı NEMRUT

Yazı: Burcu Arman / Fotoğraf: Hüseyin Keçe, Şenol Durmuş, Ayk Körkçü

NEMRUT DAĞI yüzyıllar önce iki dünyanın; doğuyla batının buluştuğu bir yerdi. Bir dinin doğuşuna, zorlu savaşlara, büyük sevinç ve hüzünlere tanıklık eden heybetli bir dağ.

Adıyaman’daki Nemrut Dağı şimdi görkemli tarihinin anılarıyla baş başa, gökyüzünü seyrediyor.

Yüzyıllar önce Anadolu’nun eşsiz bir köşesinde, en kutsal yer olarak Nemrut Dağı’nı seçmiş bir krallık hüküm sürdü. Kommagene adındaki bu krallık, uzun yıllar Asur egemenliğinde kaldıktan sonra çetin savaşlar vererek bağımsızlığını kazandı. Nemrut Dağı’nın gizemli tarihinin keşfinin üzerinden yüz yıldan fazla bir zaman geçti. Keşif hikayesi Berlin’deki Prusya Kraliyet Bilimler Akademisi’ne gelen bir mektupla başlamıştı. Akademi üyelerini heyecanlandıran mektup, genç yaşta ülkesini terk ederek Anadolu’da yol yapımı için güzergah belirleyen bir İngiliz grubun aşçılığını yapan Karl Sester’den gelmişti. Sester, Nemrut Dağı’ndaki harabelerle ilgili söylentiler duymuş, merakını yenemeyerek dağa çıkmaya karar vermişti. Gördükleri karşısında adeta dili tutulan Sester, yalnızca bir merak sonucu başlayan bu keşif hikayesiyle Nemrut Dağı’nın gizli tarihinin ortaya çıkmasına yardımcı olacaktı. Kommagene Krallığı, Toros Dağları’ndaki çeşitli yolların birleştiği noktada bulunan, Suriye’nin kuzeyi, Hatay, Pınarbaşı, Kuzey Toroslar ve doğuda Fırat Nehri’nin çevrelediği, Adıyaman, Kahramanmaraş ve Gaziantep illerini kapsayan bir coğrafyaya yayılıyordu.

İÖ 1. yüzyılda kurulan Kommagene İS 72 yılına kadar bu bölgede yaşamını sürdürdü. Yazılı belgelerde İÖ 850 yılında görülen krallığın ismi o dönemlerde Kummuh olarak geçer. Asur egemenliğinden kurtulmasıyla birlikte bağımsızlığına kavuşan Kommagene’nin bu dönemine ait ilk yazılı belgelerde ilk kez I. Antiochos dönemine aittir.
I. Antiochos Kommagene’nin en önemli kralıydı. Onu bu kadar önemli yapan şey, büyük hedefleriydi. Küçük bir krallıktan beklenemeyecek kadar büyük hedefler; Antiochos yeni bir din kurmayı planlamıştı. Amacı Batılıların, yani Yunanlıların dini ile Doğulu Perslerin dinini birleştirmekti. Böylece bir dünya dini yaratacak, Nemrut Dağı’nı onun merkezi yapacak ve bu dinin buradan tüm dünyaya yayılmasını sağlayacaktı. Kendisi de bu sayede tüm dünyaya hükmedecekti. Ve ölümsüzlüğe kavuşacaktır. Antiochos bu hayaline ulaşmak için elinden gelen her şeyi yaptı. Kendisini Tanrı ilan etti. Nemrut Dağı’nın 2.150 metre yükseklikteki zirvesinde yapımına başladığı görkemli kutsal alan ve mezar anıtı ne yazık ki ölümünden önce bitirilemedi. Oğlu Kral I. Antiochos da devam etmedi çalışmalara, mezar anıtı yarım kaldı. Kutsal alanın doğu ve batı yamaçlarında teraslar üzerinde yaptırdığı heykeller ise Nemrut’un sert hava koşullarıyla boğuşarak yüzyıllarca ayakta kalmayı başardı. Antiochos’un ölümünden sonra fikirleri de unutuldu, yaratmayı düşündüğü din kendisiyle birlikte öldü. Ama yine de yaptırdığı heykellerle kendinden yüzyıllar boyu bahsettirdi.

Antiochos bu kutsal alanı teraslar halinde tasarlamıştı. Kutsal kabul edilen teraslarda yer alan heykellerin sırası aynıydı. Bu tanrılardan her biri hem Doğu hem Batı tanrılarını temsil ediyor ve bu nedenle iki ayrı isimle anılıyorlardı. Yüzleri doğuya ve batıya çevrili Pers ve Yunan tanrıları Kral Antiochos’un bu iki kültürü birleştirme amacını da simgeliyordu.
Antiochos yaptırdığı heykellerin arka yüzüne 200 satırdan oluşan vasiyetini yazdırdı. Yazıtta kendinden sonra gelecek kralları tapınağı güzelleştirmeleri için görevlendiriyor, ibadet için gelenleri övdüğü gibi, kötü niyetle gelenlere beddua ediyordu. Antiochos, kutsal alanı ziyarete gelenlerin en iyi şekilde ağırlanmasını istedi ve bu amaçla rahipleri en iyi şaraplarını sunmalarını emretti. Hatta törenlerin çok renkli geçmesi için müzisyenleri bile görevlendirdi. Ama Antiochos’un bütün bu titizliğine rağmen vasiyette yazılanlar yerine getirilmedi

Dünyanın Sekizinci Harikası

Nemrut Dağı’ndaki kutsal alanda heykellerin dışında birçok da kabartma bulunuyor. Batı terasında bulunanlardan ilginç olan biri de aslan kabartmasıdır. Gezegenlerin dizilişleri incelendiğinde bunun Kommagene’nin I. Kralı Mithradates’in taç giydiği geceye; İÖ 109 yılının temmuz akşamına denk geldiği ortaya çıkar.

Dünyanın dört bir yanında ziyaretçilerin görmek için geldiği Nemrut Dağı 1987 yılında UNESCO’nun (Birleşmiş Milletler Eğitimsel, Bilimsel ve Kültürel Organizasyonu) kültür mirası listesine alındı. Dünyanın sekizinci harikası olarak nitelenen Nemrut Dağı, yeryüzünde güneşin doğuş ve batışının gözlendiği en güzel yer belki de…

Yüzyılı aşkın bir süredir ayakta kalmak için çabalayan devasa heykellerin bazıları artık zamana yenik düştü. Şu sıralarda dağda bir faaliyet var; bu güzel eserlerin daha fazla tahrip olmasını önlemek ve kopan parçaları yerine koymak için çalışmalar yapılıyor.

2002 yılında başlayan bu çalışmalarla tonlarca ağırlıktaki heykellerin konservasyonu ve korunması amaçlanıyor.

Aslanlı Horoskop

Nemrut Dağı’nın 2.150 metrelik zirvesindeki aslanlı horoskop bilinen en eski horoskoptur. Aslanın üzerinde 16 ışından oluşan 3 adet yıldız bulunur. Bu üç yıldız Mars, Merkür ve Jüpiter gezegenlerini temsil eder. Aslanlı horoskop gök cisimlerinin bir anlık konumunu gösterir. Önümüzdeki 25.000 yıl içerisinde bir daha yaşanmayacak bir ana tanıklık edilir. Güneşin, etkisi azalan ışığının altında çıkan yeni ayın ve onun hemen üzerinde Kral yıldızı olarak bilinen Regulus yıldızının güçlü parıltısı yüzleri aydınlatır. Önceki gecelerde Jüpiter, Merkür ve Mars gökyüzünde adeta krallara layık bir geçiş töreni sergiler. Tüm bu seremoni bittikten sonra Kommagene halkı tanrılarının yeni krallarını ziyarete geldiklerine inanarak evlerine dönerler.

Selamlaşma kabartmaları

Kum taşından yapılma kabartmalar I. Antiochos’un Herakles, Zeus, Kommagene ve Apollon ile selamlaşmasını sembolize eder. Tanrıların isimleri kabartmaların arkasına yazılmıştır

Kaynak:

https://mobidik.kesfetmekicinbak.com/arkeoloji/00268/

You can follow any responses to this entry through the RSS 2.0 feed. You can leave a response, or trackback from your own site.
Leave a Reply

XHTML: You can use these tags: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>